1 Kasım 2001 Açılış Konuşması

Saygıdeğer Misafirlerimiz, Sevgili Dostlarımız, Yedi yıldan beri büyük bir gururla devreye aldığımız bu geleneksel gecemize hoş geldiniz, şeref verdiniz.

“Evrensel Kardeşlikten Dünya Barışına Çağrı” gecemiz tüm Dünya’yı ayırım gözetmeksizin insanlığı birleşime, barışa, kardeşliğe çağıran bir gecedir.

Bu nedenle planetimizin birçok kesiminde bizler gibi düşünen, bizler gibi aynı gayede birleşen ve bu yolda birçok spiritik kuruluşlar vardır.

Ve bu tip çalışmaları devreye alarak Dünya’ya ışık tutan çok değerli dostlarımızı her sene 1 Kasım’da Türkiye’ye davet ederek sizlere tanıtmak ve yapmış oldukları çalışmalardan feyz almak, bizlerin gururu ve mutluluğu olmaktadır.

Bu sene de Amerika’dan, İngiltere’den, İsrail’den gelen ve Türkiye’den katılan dostlarımız ile bu güzel gecemizi sizlerle paylaşacağız. Bu kardeşlerimize, bizleri kırmayarak davetimizi kabul ettikleri için, huzurlarınızda bir daha teşekkür ediyorum.

Panelimize katılan Dostlarımızı daha yakından tanımak için onlardan önce özel hayatlarına ait mevzuları bizlerle paylaşmalarını rica ettik. Bu ortama nasıl hazırlandıklarını öğrenmek, sanırım birçok dostumuza ışık tutacaktır. Bundan sonra bizlerle bugüne kadar yaptıkları çalışmaları, yapmak istediklerini ve görüşlerini paylaşarak kolektif bir bilincin oluşmasına yardımcı olacaklardır.

Hepimizin tek gayesi, Harpsiz, Din ayrımı olmadan, Mutlu ve herkesin birbirini kucaklayacağı, Barış içinde yaşanacak bir Dünya tablosudur.

Ancak birçok konuşmalarımda tekrarladığım gibi, arzularımız ile tatbikat hiçbir zaman paralel gidemez. Çünkü insan kardeşlerimiz arasındaki görüş ve evrim farklılıkları bu muhteşem rüyanın şu an gerçekleşmesine engeldir.

Niçin şu an diyorum? Çünkü yarınlarda her şeyin, pozitif düşünen insanın pozitif görüşleriyle oluşacağına inanıyorum.

Yarının güzel dünyasının oluşmasında bu salonda oturan herkesin bir payı olduğunu düşünüyorum. Aksi halde bu gece bir arada olamazdık.

Çünkü beraberlikler bir koordinat ve düşünce birliğidir. Her mevzuda düşünce birliğinde olamayabiliriz. Ancak özlerimizle beraberiz. Çünkü özlerimiz pozitiftir ve bizi var eden sevgidir.

İnsanoğlu asırlardır, var olduğu her dönemde ve her zaman konuştu, arzularını ve düşüncelerini sergiledi. Ve bugüne kadar hep aynı sözleri işittik. Sevgi – Barış – Kardeşlik.

Şu an kıyameti yaşayan Dünyamız’da hani nerede kardeşlik? Aynı çatı altında yaşayanlar bile birbirini kucaklamazken, tanımadıkları Dünya kardeşlerini nasıl kucaklayacaklar?

İşte bu evrensel yolda çalışan bizler, önce insanın içindeki o düşmanca duyguları eriterek kendisiyle barış olmasına ve kendisini sevmesine yardımcı oluyoruz. Bizler evrensel psikologlarız. 700 yıl önce söylenen bir Mevlâna sözü vardır “Ne kadar söylersen söyle, Söylediklerin karşındakinin anladığı kadardır.”

Evet, bugüne kadar her şey insanın anladığı kadardı. Ancak artık insan kendi görüşüne göre çok şey anlıyor ve anladığı kadar da bir kaos oluşturuyor. Bu neden ile bizler ve bizim gibi düşünen Dünya dostları da pozitif enerjileri ve güzel düşünceleri ile bu kaosun içinden mükemmel bir dünyanın temellerini oluşturmaya çalışıyorlar. İşte bizim çizgimiz budur.

Şu an Dünya’nın yaşadığı durum Evrensel bir seferberliktir. Bugünlerin geleceği bizlere asırlar önce Göksel kitaplarla bildirilmişti. Ve şimdi Dünya pozitif ve negatif olarak iki kutup arasında mahşerini yaşıyor. İşte burada, bu yaşanan Dünya hakikatini Bilinçli olarak sizlerle paylaşmak istiyorum.

1900 yılından beri medyamik bir çağ yaşayan Dünyamız’ın yaşadığı her anı kesit kesit alacak olursak, her şeyin mikrodan makroya doğru yavaş yavaş yükseldiğini ve geliştiğini görürüz. Yaşanan her an bir program dahilinde bizleri bugünlere getirmiştir. İnsanlık, düşüncelerini biraz olsun Dünya cazibesinden uzaklaştırabilirse şu an yaşananların nedenini bir öz eleştiri ortamında çok rahat değerlendirebilir.

Tek temennim İnsanlık yolunda bugüne kadar pozitif düşünceleri ile hizmet verenlerin güzel gönüllerine gölge düşmemesidir. Aksi halde Dünyamız belki de hak etmediği sahnelere şahit olabilir. Sevgi, İnsanın elinde tuttuğu en muhteşem kılıcıdır. Bir gün bu muhteşem kılıcın tüm negatifleri yok edeceğine gönülden inanıyorum.

Herkesi ve her şeyi seviyorum. Teşekkür ederim.

VEDİA BÜLENT (ÖNSÜ) ÇORAK

Başkan

2001 Yılı Panelistleri

2001 Yılı Ödül Sahipleri